Kur'an-ı Kerim » Türkçe » Hicr Suresi

Türkçe

Hicr Suresi - Ayet sayısı 99
الر ۚ تِلْكَ آيَاتُ الْكِتَابِ وَقُرْآنٍ مُّبِينٍ ( 1 ) Hicr Suresi - Ayaa 1
Elif, Lâm, Râ. Bunlar kitabin ve apaçik bir Kur'ân'in âyetleridir.
رُّبَمَا يَوَدُّ الَّذِينَ كَفَرُوا لَوْ كَانُوا مُسْلِمِينَ ( 2 ) Hicr Suresi - Ayaa 2
Bir zaman gelecek ki inkâr edenler, keske müslüman olsaydik temennisinde bulunacaklardir.
ذَرْهُمْ يَأْكُلُوا وَيَتَمَتَّعُوا وَيُلْهِهِمُ الْأَمَلُ ۖ فَسَوْفَ يَعْلَمُونَ ( 3 ) Hicr Suresi - Ayaa 3
Onlari birak yesinler, içsinler, zevk alsinlar; arzu onlari oyalasin ilerde bileceklerdir.
وَمَا أَهْلَكْنَا مِن قَرْيَةٍ إِلَّا وَلَهَا كِتَابٌ مَّعْلُومٌ ( 4 ) Hicr Suresi - Ayaa 4
Biz hiçbir memleketi (Allah katinda) bilinen bir zamani olmaksizin helak etmedik.
مَّا تَسْبِقُ مِنْ أُمَّةٍ أَجَلَهَا وَمَا يَسْتَأْخِرُونَ ( 5 ) Hicr Suresi - Ayaa 5
Hiçbir millet, ecelinin önüne geçemez ve onu geciktiremez.
وَقَالُوا يَا أَيُّهَا الَّذِي نُزِّلَ عَلَيْهِ الذِّكْرُ إِنَّكَ لَمَجْنُونٌ ( 6 ) Hicr Suresi - Ayaa 6
Dediler ki: "Ey kendisine Kur'ân indirilen (Muhammed)! Sen mutlaka bir mecnunsun."
لَّوْ مَا تَأْتِينَا بِالْمَلَائِكَةِ إِن كُنتَ مِنَ الصَّادِقِينَ ( 7 ) Hicr Suresi - Ayaa 7
"Eger peygamberlik davanda dogru kimselerdensen, bize melekleri getirmeliydin."
مَا نُنَزِّلُ الْمَلَائِكَةَ إِلَّا بِالْحَقِّ وَمَا كَانُوا إِذًا مُّنظَرِينَ ( 8 ) Hicr Suresi - Ayaa 8
Biz o melekleri ancak, hak ile indiririz. Ve indirildikleri vakit de onlara (kâfirlere) hiç mühlet verilmez.
إِنَّا نَحْنُ نَزَّلْنَا الذِّكْرَ وَإِنَّا لَهُ لَحَافِظُونَ ( 9 ) Hicr Suresi - Ayaa 9
Hiç süphe yok ki, Kur'ân'i biz indirdik, elbette onu yine biz koruyacagiz.
وَلَقَدْ أَرْسَلْنَا مِن قَبْلِكَ فِي شِيَعِ الْأَوَّلِينَ ( 10 ) Hicr Suresi - Ayaa 10
Andolsun, senden önceki milletler arasinda da peygamberler gönderdik.
وَمَا يَأْتِيهِم مِّن رَّسُولٍ إِلَّا كَانُوا بِهِ يَسْتَهْزِئُونَ ( 11 ) Hicr Suresi - Ayaa 11
Onlara hiçbir peygamber gelmiyordu ki onunla alay etmis olmasinlar.
كَذَٰلِكَ نَسْلُكُهُ فِي قُلُوبِ الْمُجْرِمِينَ ( 12 ) Hicr Suresi - Ayaa 12
Biz o küfrü suçlularin kalbine iste böyle sokariz.
لَا يُؤْمِنُونَ بِهِ ۖ وَقَدْ خَلَتْ سُنَّةُ الْأَوَّلِينَ ( 13 ) Hicr Suresi - Ayaa 13
Kur'âna iman etmezler, halbuki öncekilerin sünneti (inanmadiklari için baslarina gelenler) gelip geçmistir.
وَلَوْ فَتَحْنَا عَلَيْهِم بَابًا مِّنَ السَّمَاءِ فَظَلُّوا فِيهِ يَعْرُجُونَ ( 14 ) Hicr Suresi - Ayaa 14
Onlara gökten bir kapi açsak da oradan yukari çiksalar,
لَقَالُوا إِنَّمَا سُكِّرَتْ أَبْصَارُنَا بَلْ نَحْنُ قَوْمٌ مَّسْحُورُونَ ( 15 ) Hicr Suresi - Ayaa 15
"Gözlerimiz perdelendi, daha dogrusu bize büyü yapilmistir" derler.
وَلَقَدْ جَعَلْنَا فِي السَّمَاءِ بُرُوجًا وَزَيَّنَّاهَا لِلنَّاظِرِينَ ( 16 ) Hicr Suresi - Ayaa 16
Andolsun biz, gökte birtakim burçlar yarattik ve bakanlar için onu süsledik.
وَحَفِظْنَاهَا مِن كُلِّ شَيْطَانٍ رَّجِيمٍ ( 17 ) Hicr Suresi - Ayaa 17
Ve gögü taslanan bütün seytanlardan koruduk.
إِلَّا مَنِ اسْتَرَقَ السَّمْعَ فَأَتْبَعَهُ شِهَابٌ مُّبِينٌ ( 18 ) Hicr Suresi - Ayaa 18
Ancak kulak hirsizligi eden seytan hariç, onu apaçik bir alev sütunu takip eder.
وَالْأَرْضَ مَدَدْنَاهَا وَأَلْقَيْنَا فِيهَا رَوَاسِيَ وَأَنبَتْنَا فِيهَا مِن كُلِّ شَيْءٍ مَّوْزُونٍ ( 19 ) Hicr Suresi - Ayaa 19
Yeryüzünü düzgün bir sekilde yarattik ve oraya sabit daglar yerlestirdik. Orada hikmetle ölçülmüs her seyden bitkiler bitirdik.
وَجَعَلْنَا لَكُمْ فِيهَا مَعَايِشَ وَمَن لَّسْتُمْ لَهُ بِرَازِقِينَ ( 20 ) Hicr Suresi - Ayaa 20
Orada hem sizin için, hem de sizin riziklarini veremediginiz kimseler için geçim yollarini yarattik.
وَإِن مِّن شَيْءٍ إِلَّا عِندَنَا خَزَائِنُهُ وَمَا نُنَزِّلُهُ إِلَّا بِقَدَرٍ مَّعْلُومٍ ( 21 ) Hicr Suresi - Ayaa 21
Her seyin hazineleri yalniz bizim yanimizdadir. Fakat biz, onu ancak ihtiyaca göre, belli ölçülerde veririz.
وَأَرْسَلْنَا الرِّيَاحَ لَوَاقِحَ فَأَنزَلْنَا مِنَ السَّمَاءِ مَاءً فَأَسْقَيْنَاكُمُوهُ وَمَا أَنتُمْ لَهُ بِخَازِنِينَ ( 22 ) Hicr Suresi - Ayaa 22
Biz rüzgarlari asilayici olarak gönderdik ve gökten bir su indirip sizi onunla suladik. O suyu hazinelerde tutan da siz degilsiniz.
وَإِنَّا لَنَحْنُ نُحْيِي وَنُمِيتُ وَنَحْنُ الْوَارِثُونَ ( 23 ) Hicr Suresi - Ayaa 23
Elbette biz diriltiriz ve biz öldürürüz! Ve hepsinin varisleri de biziz.
وَلَقَدْ عَلِمْنَا الْمُسْتَقْدِمِينَ مِنكُمْ وَلَقَدْ عَلِمْنَا الْمُسْتَأْخِرِينَ ( 24 ) Hicr Suresi - Ayaa 24
Andolsun ki biz, içinizden Islâm'da öne geçmek isteyenleri de biliriz, geri kalmak isteyenleri de biliriz.
وَإِنَّ رَبَّكَ هُوَ يَحْشُرُهُمْ ۚ إِنَّهُ حَكِيمٌ عَلِيمٌ ( 25 ) Hicr Suresi - Ayaa 25
Süphesiz Rabbin O'dur ki, onlari kiyamet gününde hesaba çekmek için toplayacaktir. O, hikmet sahibidir, bilendir.
وَلَقَدْ خَلَقْنَا الْإِنسَانَ مِن صَلْصَالٍ مِّنْ حَمَإٍ مَّسْنُونٍ ( 26 ) Hicr Suresi - Ayaa 26
Andolsun ki biz insani kuru bir çamurdan, sekillenmis bir balçiktan yarattik.
وَالْجَانَّ خَلَقْنَاهُ مِن قَبْلُ مِن نَّارِ السَّمُومِ ( 27 ) Hicr Suresi - Ayaa 27
Cinleri de daha önce insan vücudunun gözeneklerinden geçebilen güçlü bir atesten yarattik.
وَإِذْ قَالَ رَبُّكَ لِلْمَلَائِكَةِ إِنِّي خَالِقٌ بَشَرًا مِّن صَلْصَالٍ مِّنْ حَمَإٍ مَّسْنُونٍ ( 28 ) Hicr Suresi - Ayaa 28
Ey Peygamber! Rabbinin meleklere söyle dedigini hatirla: "Ben, kuru balçiktan, sekil verilmis kokusmus çamurdan bir insan yaratacagim."
فَإِذَا سَوَّيْتُهُ وَنَفَخْتُ فِيهِ مِن رُّوحِي فَقَعُوا لَهُ سَاجِدِينَ ( 29 ) Hicr Suresi - Ayaa 29
Ben, onun yaratilisini tamamladigim ve ona ruhumdan üfledigim zaman, siz hemen onun için secdeye kapanin."
فَسَجَدَ الْمَلَائِكَةُ كُلُّهُمْ أَجْمَعُونَ ( 30 ) Hicr Suresi - Ayaa 30
Bunun üzerine meleklerin hepsi toptan secde ettiler.
إِلَّا إِبْلِيسَ أَبَىٰ أَن يَكُونَ مَعَ السَّاجِدِينَ ( 31 ) Hicr Suresi - Ayaa 31
Yalniz Iblis hariç. O secde edenlerle beraber olmaktan çekinmisti.
قَالَ يَا إِبْلِيسُ مَا لَكَ أَلَّا تَكُونَ مَعَ السَّاجِدِينَ ( 32 ) Hicr Suresi - Ayaa 32
Allah buyurdu ki: "Ey Iblis! Ne oluyor sana da, secde edenlerle beraber olmuyorsun?"
قَالَ لَمْ أَكُن لِّأَسْجُدَ لِبَشَرٍ خَلَقْتَهُ مِن صَلْصَالٍ مِّنْ حَمَإٍ مَّسْنُونٍ ( 33 ) Hicr Suresi - Ayaa 33
Iblis söyle dedi: "Kuru bir çamurdan, sekillenmis bir balçiktan yarattigin bir insana secde edemezdim."
قَالَ فَاخْرُجْ مِنْهَا فَإِنَّكَ رَجِيمٌ ( 34 ) Hicr Suresi - Ayaa 34
Allah söyle buyurdu: "Öyle ise oradan çik! Sen, artik kovulmus birisin."
وَإِنَّ عَلَيْكَ اللَّعْنَةَ إِلَىٰ يَوْمِ الدِّينِ ( 35 ) Hicr Suresi - Ayaa 35
"Kiyamet gününe kadar lanet senin üzerindedir."
قَالَ رَبِّ فَأَنظِرْنِي إِلَىٰ يَوْمِ يُبْعَثُونَ ( 36 ) Hicr Suresi - Ayaa 36
Iblis: "Rabbim! Öyle ise insanlarin kabirlerinden kaldirilacaklari güne (kiyamete) kadar bana mühlet ver" dedi.
قَالَ فَإِنَّكَ مِنَ الْمُنظَرِينَ ( 37 ) Hicr Suresi - Ayaa 37
Allah buyurdu ki: "Sen mühlet verilenlerdensin."
إِلَىٰ يَوْمِ الْوَقْتِ الْمَعْلُومِ ( 38 ) Hicr Suresi - Ayaa 38
"Allah katinda bilinen vaktin gününe kadar..."
قَالَ رَبِّ بِمَا أَغْوَيْتَنِي لَأُزَيِّنَنَّ لَهُمْ فِي الْأَرْضِ وَلَأُغْوِيَنَّهُمْ أَجْمَعِينَ ( 39 ) Hicr Suresi - Ayaa 39
Iblis söyle dedi: "Rabbim! Beni saptirdigin için, mutlaka ben de yeryüzünde onlara günahlari süsleyecegim ve onlarin hepsini mutlaka azdiracagim!"
إِلَّا عِبَادَكَ مِنْهُمُ الْمُخْلَصِينَ ( 40 ) Hicr Suresi - Ayaa 40
"Ancak içlerinden ihlasli kullarin müstesnâdir."
قَالَ هَٰذَا صِرَاطٌ عَلَيَّ مُسْتَقِيمٌ ( 41 ) Hicr Suresi - Ayaa 41
Allah söyle buyurdu: "Iste bana ulasan dosdogru yol budur."
إِنَّ عِبَادِي لَيْسَ لَكَ عَلَيْهِمْ سُلْطَانٌ إِلَّا مَنِ اتَّبَعَكَ مِنَ الْغَاوِينَ ( 42 ) Hicr Suresi - Ayaa 42
"Sana uyan azginlardan baska, kullarimin üzerinde hiçbir nüfuzun yoktur."
وَإِنَّ جَهَنَّمَ لَمَوْعِدُهُمْ أَجْمَعِينَ ( 43 ) Hicr Suresi - Ayaa 43
"Süphesiz ki onlarin hepsine vaad edilen yer cehennemdir."
لَهَا سَبْعَةُ أَبْوَابٍ لِّكُلِّ بَابٍ مِّنْهُمْ جُزْءٌ مَّقْسُومٌ ( 44 ) Hicr Suresi - Ayaa 44
"Cehennemin yedi kapisi vardir. O kapilarin herbiri için birer grup ayrilmistir."
إِنَّ الْمُتَّقِينَ فِي جَنَّاتٍ وَعُيُونٍ ( 45 ) Hicr Suresi - Ayaa 45
Allahtan korkanlar, elbette cennetlerde ve pinarlarin basindadirlar.
ادْخُلُوهَا بِسَلَامٍ آمِنِينَ ( 46 ) Hicr Suresi - Ayaa 46
Onlara: "Selametle güven içinde oraya girin" denir.
وَنَزَعْنَا مَا فِي صُدُورِهِم مِّنْ غِلٍّ إِخْوَانًا عَلَىٰ سُرُرٍ مُّتَقَابِلِينَ ( 47 ) Hicr Suresi - Ayaa 47
Biz o cennetliklerin kalblerindeki kinleri çikarir atariz. Hepsi kardesler olarak sevinç içinde karsilikli koltuklara otururlar.
لَا يَمَسُّهُمْ فِيهَا نَصَبٌ وَمَا هُم مِّنْهَا بِمُخْرَجِينَ ( 48 ) Hicr Suresi - Ayaa 48
Orada kendilerine hiçbir yorgunluk gelmeyecek. Oradan çikarilacak da degillerdir.
نَبِّئْ عِبَادِي أَنِّي أَنَا الْغَفُورُ الرَّحِيمُ ( 49 ) Hicr Suresi - Ayaa 49
Kullarima haber ver ki, gerçekten ben çok bagislayici ve pek merhamet ediciyim.
وَأَنَّ عَذَابِي هُوَ الْعَذَابُ الْأَلِيمُ ( 50 ) Hicr Suresi - Ayaa 50
Bununla beraber azabim da çok acikli bir azabdir. Bunlari geçmisten bazi örneklerle açiklamak üzere:
وَنَبِّئْهُمْ عَن ضَيْفِ إِبْرَاهِيمَ ( 51 ) Hicr Suresi - Ayaa 51
Hem o kullara, Ibrahim'in misafirlerinden de haber ver.
إِذْ دَخَلُوا عَلَيْهِ فَقَالُوا سَلَامًا قَالَ إِنَّا مِنكُمْ وَجِلُونَ ( 52 ) Hicr Suresi - Ayaa 52
Hani melekler, Ibrahim'in yanina girdikleri zaman, "selam" demisler, Ibrahim de onlara: "Biz sizden korkuyoruz" demisti.
قَالُوا لَا تَوْجَلْ إِنَّا نُبَشِّرُكَ بِغُلَامٍ عَلِيمٍ ( 53 ) Hicr Suresi - Ayaa 53
Melekler: "Korkma! Gerçekten biz sana bilgin bir ogul müjdeliyoruz" dediler.
قَالَ أَبَشَّرْتُمُونِي عَلَىٰ أَن مَّسَّنِيَ الْكِبَرُ فَبِمَ تُبَشِّرُونَ ( 54 ) Hicr Suresi - Ayaa 54
Ibrahim dedi ki: "Bana ihtiyarlik gelmisken, beni mi müjdeliyorsunuz, neye dayanarak beni müjdeliyorsunuz?"
قَالُوا بَشَّرْنَاكَ بِالْحَقِّ فَلَا تَكُن مِّنَ الْقَانِطِينَ ( 55 ) Hicr Suresi - Ayaa 55
Melekler: "Seni gerçekle müjdeliyoruz. Sakin Allah'in rahmetinden ümidini kesenlerden olma!" dediler.
قَالَ وَمَن يَقْنَطُ مِن رَّحْمَةِ رَبِّهِ إِلَّا الضَّالُّونَ ( 56 ) Hicr Suresi - Ayaa 56
Ibrahim dedi ki: "Rabbimin rahmetinden, sapiklardan baska kim ümit keser?"
قَالَ فَمَا خَطْبُكُمْ أَيُّهَا الْمُرْسَلُونَ ( 57 ) Hicr Suresi - Ayaa 57
"Ey elçiler! Baska ne isiniz var?" dedi.
قَالُوا إِنَّا أُرْسِلْنَا إِلَىٰ قَوْمٍ مُّجْرِمِينَ ( 58 ) Hicr Suresi - Ayaa 58
Melekler söyle dediler: "Biz suçlu bir kavmi cezalandirmak için gönderildik.
إِلَّا آلَ لُوطٍ إِنَّا لَمُنَجُّوهُمْ أَجْمَعِينَ ( 59 ) Hicr Suresi - Ayaa 59
Ancak Lût ailesi müstesnâdir. Biz, onlarin hepsini muhakkak kurtaracagiz.
إِلَّا امْرَأَتَهُ قَدَّرْنَا ۙ إِنَّهَا لَمِنَ الْغَابِرِينَ ( 60 ) Hicr Suresi - Ayaa 60
Yalniz Lût'un karisi müstesnâ, çünkü onun helak edilenlerle birlikte yok edilmesini takdir ettik.
فَلَمَّا جَاءَ آلَ لُوطٍ الْمُرْسَلُونَ ( 61 ) Hicr Suresi - Ayaa 61
Melek olan elçiler, Lût kavmine gelince,
قَالَ إِنَّكُمْ قَوْمٌ مُّنكَرُونَ ( 62 ) Hicr Suresi - Ayaa 62
Lût dedi ki: "Dogrusu siz ürkülecek bir kavimsiniz."
قَالُوا بَلْ جِئْنَاكَ بِمَا كَانُوا فِيهِ يَمْتَرُونَ ( 63 ) Hicr Suresi - Ayaa 63
Elçiler dediler ki: "Bilakis biz sana onlarin süphe ettigi azabi getirdik."
وَأَتَيْنَاكَ بِالْحَقِّ وَإِنَّا لَصَادِقُونَ ( 64 ) Hicr Suresi - Ayaa 64
"Sana gerçegi getirdik; biz elbette dogru söylüyoruz."
فَأَسْرِ بِأَهْلِكَ بِقِطْعٍ مِّنَ اللَّيْلِ وَاتَّبِعْ أَدْبَارَهُمْ وَلَا يَلْتَفِتْ مِنكُمْ أَحَدٌ وَامْضُوا حَيْثُ تُؤْمَرُونَ ( 65 ) Hicr Suresi - Ayaa 65
"Gecenin bir bölümünde aileni yola çikar, sen de arkalarindan yürü ve sizden kimse ardina bakmasin; istenen yere gidin."
وَقَضَيْنَا إِلَيْهِ ذَٰلِكَ الْأَمْرَ أَنَّ دَابِرَ هَٰؤُلَاءِ مَقْطُوعٌ مُّصْبِحِينَ ( 66 ) Hicr Suresi - Ayaa 66
Biz, Lût'a su kesin emri vahyettik: "Bu kâfirler sabaha çikarken muhakkak kökleri kesilmis olacaktir."
وَجَاءَ أَهْلُ الْمَدِينَةِ يَسْتَبْشِرُونَ ( 67 ) Hicr Suresi - Ayaa 67
Sehir halki, insan seklindeki güzel yüzlü melekleri görünce, onlara igrenç islerini yapabileceklerini düsünüp sevinerek geldiler.
قَالَ إِنَّ هَٰؤُلَاءِ ضَيْفِي فَلَا تَفْضَحُونِ ( 68 ) Hicr Suresi - Ayaa 68
Lût, kavmine söyle dedi: "Bunlar benim misafirlerimdir, beni rüsvay etmeyin."
وَاتَّقُوا اللَّهَ وَلَا تُخْزُونِ ( 69 ) Hicr Suresi - Ayaa 69
"Allah'tan korkun! Beni mahcub etmeyin."
قَالُوا أَوَلَمْ نَنْهَكَ عَنِ الْعَالَمِينَ ( 70 ) Hicr Suresi - Ayaa 70
Lût kavmi söyle dedi: "Biz sana kimsenin koruyuculugunu yapmamani söylememis miydik?"
قَالَ هَٰؤُلَاءِ بَنَاتِي إِن كُنتُمْ فَاعِلِينَ ( 71 ) Hicr Suresi - Ayaa 71
Lût söyle dedi: "Iste kizlarim! Düsündügünüzü yapacaksaniz (onlarla evlenin).
لَعَمْرُكَ إِنَّهُمْ لَفِي سَكْرَتِهِمْ يَعْمَهُونَ ( 72 ) Hicr Suresi - Ayaa 72
Resulüm! Ömrüne yemin olsun ki gerçekten onlar, sarhosluklari içinde bocalayip duruyorlardi.
فَأَخَذَتْهُمُ الصَّيْحَةُ مُشْرِقِينَ ( 73 ) Hicr Suresi - Ayaa 73
Günes dogarken o korkunç çiglik onlari yakaladi.
فَجَعَلْنَا عَالِيَهَا سَافِلَهَا وَأَمْطَرْنَا عَلَيْهِمْ حِجَارَةً مِّن سِجِّيلٍ ( 74 ) Hicr Suresi - Ayaa 74
Biz, onlarin sehirlerinin üstünü altina geçirdik ve üzerlerine de balçiktan pisirilmis taslar yagdirdik.
إِنَّ فِي ذَٰلِكَ لَآيَاتٍ لِّلْمُتَوَسِّمِينَ ( 75 ) Hicr Suresi - Ayaa 75
Gerçekten bunda, düsünen keskin anlayislilar için ibretler vardir.
وَإِنَّهَا لَبِسَبِيلٍ مُّقِيمٍ ( 76 ) Hicr Suresi - Ayaa 76
Hem o Lût kavminin bulundugu sehir harabesi bir yol üzerinde bulunmaktadir.
إِنَّ فِي ذَٰلِكَ لَآيَةً لِّلْمُؤْمِنِينَ ( 77 ) Hicr Suresi - Ayaa 77
Süphesiz ki, bunda iman edenler için bir ibret vardir.
وَإِن كَانَ أَصْحَابُ الْأَيْكَةِ لَظَالِمِينَ ( 78 ) Hicr Suresi - Ayaa 78
Eyke halki da gerçekten zalimlerdi.
فَانتَقَمْنَا مِنْهُمْ وَإِنَّهُمَا لَبِإِمَامٍ مُّبِينٍ ( 79 ) Hicr Suresi - Ayaa 79
Biz Eyke halkindan da intikâm aldik. Ikisi de (Eyke ve Medyen) açik bir yol üzerindedir.
وَلَقَدْ كَذَّبَ أَصْحَابُ الْحِجْرِ الْمُرْسَلِينَ ( 80 ) Hicr Suresi - Ayaa 80
Süphesiz ki, Hicr halki da peygamberleri yalanladilar.
وَآتَيْنَاهُمْ آيَاتِنَا فَكَانُوا عَنْهَا مُعْرِضِينَ ( 81 ) Hicr Suresi - Ayaa 81
Biz, onlara âyetlerimizi vermistik de onlar, yüz çeviriyorlardi
وَكَانُوا يَنْحِتُونَ مِنَ الْجِبَالِ بُيُوتًا آمِنِينَ ( 82 ) Hicr Suresi - Ayaa 82
Onlar, daglardan emniyetli emniyetli evler yontuyorlardi.
فَأَخَذَتْهُمُ الصَّيْحَةُ مُصْبِحِينَ ( 83 ) Hicr Suresi - Ayaa 83
Onlari da sabahleyin korkunç bir çiglik yakaladi.
فَمَا أَغْنَىٰ عَنْهُم مَّا كَانُوا يَكْسِبُونَ ( 84 ) Hicr Suresi - Ayaa 84
Kazanmakta olduklari seyler, onlardan hiçbir zarari savmadi.
وَمَا خَلَقْنَا السَّمَاوَاتِ وَالْأَرْضَ وَمَا بَيْنَهُمَا إِلَّا بِالْحَقِّ ۗ وَإِنَّ السَّاعَةَ لَآتِيَةٌ ۖ فَاصْفَحِ الصَّفْحَ الْجَمِيلَ ( 85 ) Hicr Suresi - Ayaa 85
Biz gökleri, yeri ve aralarindaki varliklari ancak hak ve hikmetle yarattik ve elbette ki, kiyamet kopacaktir. (Ey Peygamber!) Simdi sen onlara yumusak davran ve güzel muamele et.
إِنَّ رَبَّكَ هُوَ الْخَلَّاقُ الْعَلِيمُ ( 86 ) Hicr Suresi - Ayaa 86
Süphesiz Rabbin kemaliyle yaratandir ve iyi bilendir.
وَلَقَدْ آتَيْنَاكَ سَبْعًا مِّنَ الْمَثَانِي وَالْقُرْآنَ الْعَظِيمَ ( 87 ) Hicr Suresi - Ayaa 87
Andolsun ki, biz sana tekrarlanan yedi âyeti (Fatihayi) ve yüce Kur'ân'i verdik.
لَا تَمُدَّنَّ عَيْنَيْكَ إِلَىٰ مَا مَتَّعْنَا بِهِ أَزْوَاجًا مِّنْهُمْ وَلَا تَحْزَنْ عَلَيْهِمْ وَاخْفِضْ جَنَاحَكَ لِلْمُؤْمِنِينَ ( 88 ) Hicr Suresi - Ayaa 88
Sakin o kâfirlerden birtakimlarina verip de kendilerini zevklendirdigimiz seye (mal ve servete) heveslenip göz dikeyim deme. Onlardan dolayi üzülme. Müminlere merhamet kanatlarini indir.
وَقُلْ إِنِّي أَنَا النَّذِيرُ الْمُبِينُ ( 89 ) Hicr Suresi - Ayaa 89
De ki: "Süphesiz ben apaçik bir uyariciyim."
كَمَا أَنزَلْنَا عَلَى الْمُقْتَسِمِينَ ( 90 ) Hicr Suresi - Ayaa 90
(Inanmazsaniz basiniza) tipki o taksimcilere (yahudi ve hiristiyanlara) indirdigimiz azap gibi (bir azab inecektir).
الَّذِينَ جَعَلُوا الْقُرْآنَ عِضِينَ ( 91 ) Hicr Suresi - Ayaa 91
Onlar, Kur'ân'in bir kismina inanip bir kismina inanmayarak onu kisim kisim böldüler.
فَوَرَبِّكَ لَنَسْأَلَنَّهُمْ أَجْمَعِينَ ( 92 ) Hicr Suresi - Ayaa 92
(92 - 93) Rabbin hakki için biz, mutlaka onlarin hepsini yaptiklarindan dolayi hesaba çekecegiz.
عَمَّا كَانُوا يَعْمَلُونَ ( 93 ) Hicr Suresi - Ayaa 93
(92 - 93) Rabbin hakki için biz, mutlaka onlarin hepsini yaptiklarindan dolayi hesaba çekecegiz.
فَاصْدَعْ بِمَا تُؤْمَرُ وَأَعْرِضْ عَنِ الْمُشْرِكِينَ ( 94 ) Hicr Suresi - Ayaa 94
Simdi sen emrolundugunu açikça teblig et. Müsriklerden yüz çevir.
إِنَّا كَفَيْنَاكَ الْمُسْتَهْزِئِينَ ( 95 ) Hicr Suresi - Ayaa 95
Muhakkak ki alay edenlere karsi biz sana yeteriz.
الَّذِينَ يَجْعَلُونَ مَعَ اللَّهِ إِلَٰهًا آخَرَ ۚ فَسَوْفَ يَعْلَمُونَ ( 96 ) Hicr Suresi - Ayaa 96
Onlar Allah ile birlikte baskasini ilâh edinenlerdir. Onlar yakinda bileceklerdir.
وَلَقَدْ نَعْلَمُ أَنَّكَ يَضِيقُ صَدْرُكَ بِمَا يَقُولُونَ ( 97 ) Hicr Suresi - Ayaa 97
Gerçekten biliriz ki, onlarin söylediklerine gögsün daraliyor.
فَسَبِّحْ بِحَمْدِ رَبِّكَ وَكُن مِّنَ السَّاجِدِينَ ( 98 ) Hicr Suresi - Ayaa 98
O halde Rabbini hamd ile tesbih et. Ve secde edenlerden ol.
وَاعْبُدْ رَبَّكَ حَتَّىٰ يَأْتِيَكَ الْيَقِينُ ( 99 ) Hicr Suresi - Ayaa 99
Ve sana ölüm gelinceye kadar Rabbine ibadet et.

Rastgele Kitaplar

  • Mescid-i Nebevi'yi Ziyaret Adabı

    Yazan : Abdulaziz b. Abdullah b. Baz

    Çeviren : Muhammed Şahin

    Source : http://www.islamhouse.com/p/986

    Download :Mescid-i Nebevi'yi Ziyaret AdabıMescid-i Nebevi'yi Ziyaret Adabı

  • İslâm'da MezhepBu risâle, ictihad ve taklid konusunda yazılan en değerli kitaplardan birisidir.Kitabın yazılmasının sebebi; yazarın -Allah ona rahmet etsin-, kitabın önsözünde dediği gibi şöyledir: "Bana, Uzakdoğu ülkelerinden Japonya'nın Tokyo ve Osaka şehirlerinde oturan müslümanlar tarafından bir mektup gönderildi. Mektubun özeti şöyleydi: "İslâm nedir? Mezhep ne demektir? İslâm dîniyle şereflenen birisinin dört mezhepten birisine veya başka bir mezhebe girmesi, yani Mâlikî, Hanefî, Şâfiî veya Hanbelî olması gerekir mi, gerekmez mi? Çünkü burada büyük bir ihtilaf ve vahim bir münakaşa başladı.Japon fikir adamlarından birkaç aydın, İslâm dînine girmek ve îmânla müşerref olmak istediklerini Tokyo'daki müslüman cemiyetine bildirdiler.Hindistanlı müslüman bir grup: "Kendilerinin, ümmetin kandili olan Ebu Hanife'nin mezhebini seçmeleri", Endonezyalı bir grup ise; "Şâfiî mezhebini seçmeleri gerektiğini" söylediler. Japonlar, onların bu sözlerini işittiklerinde bu tutumlarına şaşırıp hayret ettiler.Mezhep meselesi onların müslüman olmalarının yolunu tıkadı." İşte bu risâle, bu konuya bir cevap niteliğindedir.

    Gözden geçiren : Muhammed Şahin

    Yayınlayan : http://www.islah.de web sitesi

    Source : http://www.islamhouse.com/p/293056

    Download :İslâm'da Mezhep

  • Söylenti ve Yaygaranın İslam Toplumu Üzerindeki EtkisiAsılsız haberler yaymak, şahıs ve toplumları çürüten ve yıkan en tehlikeli silahlardan birisidir. Bunları yaymak; saf ve fikir birliğini çözüp parçalayacak derecede etkilidir.

    Yazan : Abdullah b. Abdulhamid el-Eseri

    Yayınlayan : Guraba Yayınevi

    Source : http://www.islamhouse.com/p/871

    Download :Söylenti ve Yaygaranın İslam Toplumu Üzerindeki EtkisiSöylenti ve Yaygaranın İslam Toplumu Üzerindeki Etkisi

  • Tedmuriye AkidesiAllah Teâlâ'nın İsimleri ve Sıfatları, Şeriat ve Kader konularında yazılan bu kitap, ehl-i sünnet ve'l-cemaat akidesinin itikadî tevhîd ile amel-i tevhîdini açıklayan önemli selefî kitaplarından birisidir.Bu kitap, Şeyhu'l-İslâm İbn-i Teymiyye'nin Tedmur şehrinde ilim talebelerinden kendisine yöneltilen sorulara verdiği cevapları içermektedir.

    Yazan : Şeyhul-İslam İbn-i Teymiyye

    Gözden geçiren : Muhammed Şahin

    Yayınlayan : ://www.rahmet.org web sitesi

    Source : http://www.islamhouse.com/p/190898

    Download :Tedmuriye AkidesiTedmuriye Akidesi

  • Medine'yi Ziyaret Rehberi-

    Yazan : Abdulaziz b. Abdullah b. Baz

    Gözden geçiren : Hüseyin Aydın

    Çeviren : Muhammed Şahin

    Yayınlayan : Rabva İslâmî Dâvet Bürosu - Riyad/S. Arabistan

    Source : http://www.islamhouse.com/p/829

    Download :Medine'yi Ziyaret RehberiMedine'yi Ziyaret Rehberi

Dili

Choose Suresi

Rastgele Kitaplar

Choose tafseer

Participate

Bookmark and Share